Terkos gölü'nün özellikleri nelerdir?

Terkos Gölü, Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nin kuzeyinde, İstanbul iline bağlı Arnavutköy ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Göl, Karadeniz'e oldukça yakın bir konumda bulunmakta olup, doğal güzellikleri ve ekosistem çeşitliliği ile dikkat çekmektedir.

Terkos Gölü, yaklaşık 15.5 kilometrekarelik bir yüzölçümüne sahiptir. En derin noktası 20 metre civarındadır ve su hacmi yaklaşık 100 milyon metreküpe ulaşmaktadır. Göl, çoğunlukla yağmur ve yer altı sularıyla beslenmektedir.

Terkos Gölü, zengin bir ekosisteme sahip olup, çeşitli bitki örtüleri ve sucul yaşam formlarını barındırmaktadır. Göl çevresindeki ormanlık alanlar, ağaç türleri bakımından zengindir ve birçok kuş türü için üreme ve göç alanı oluşturmaktadır.

• Bitki örtüsü: Göl çevresinde bulunan maki ve orman alanlarında çam, meşe, kestane gibi ağaç türleri yaygındır.
• Hayvan türleri: Göl, çeşitli balık türlerinin yanı sıra, su kuşları, sürüngenler ve memeliler gibi birçok canlıya ev sahipliği yapmaktadır.

Terkos Gölü, hem yerel halk tarafından hem de bilim insanları tarafından çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır. Bu kullanım alanları şunlardır:

• Su Temini: İstanbul'un su ihtiyacının önemli bir kısmı Terkos Gölü'nden sağlanmaktadır.
• Turizm: Göl çevresi, doğa yürüyüşleri, piknik alanları ve su sporları gibi etkinlikler için tercih edilmektedir.
• Balıkçılık: Göl, yerel balıkçılar için önemli bir geçim kaynağıdır.

Terkos Gölü, çeşitli çevresel sorunlarla karşı karşıyadır. Bu sorunlar arasında kirlilik, su seviyesinin düşmesi ve çevresel tahribat yer almaktadır.

• Kirlilik: Yerel sanayi ve tarım faaliyetleri nedeniyle gölde kirlilik artışı gözlemlenmektedir.
• Su Seviyesinin Düşmesi: İklim değişikliği ve aşırı su kullanımı, gölün su seviyesinin düşmesine neden olmaktadır.

Bu sorunlarla mücadele etmek için çeşitli koruma projeleri ve sürdürülebilir yönetim stratejileri uygulanmaktadır.

Terkos Gölü, hem doğal güzellikleri hem de ekosistem çeşitliliği ile önemli bir su kaynağıdır. Ancak, çevresel sorunlarla başa çıkmak ve gölün korunmasını sağlamak için daha fazla çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Doğanın bu nadide parçasının korunması, gelecek nesillere aktarılabilmesi açısından büyük bir önem taşımaktadır.