Sirk Gölü, buzul aşındırmasından ve birikiminden meydana gelen bir su birikintisidir. "Sirk" terimi, kenarları sarp ve yarım daire şeklindeki çanakları ifade eder. Vadi buzullarının erimesi sonucu sirk gölleri oluşur. Sel kabul havzasında birikip üst üste yığılan karlar buzul haline gelir ve yamacın eğimine doğru hareket ederek zemini oyar, böylece çukurlar oluşturur. Bu çukurlar "sirk" olarak adlandırılır. Zamanla bu çukurlar kar ve su ile dolarak buzullar oluşturur ve çanağı iyice aşındırır. Sirklerin büyüklüğü, buzulların aşındırma oranına bağlıdır. Ayrıca, sirk gölü oluşumunda zeminin toprak yapısı da önemlidir. Su geçirimsiz bir tabaka varsa, göl oluşumu daha sabit olurken, geçirimsiz tabaka yoksa buzul ağırlığı daha derinlere inebilir.

Sirk göllerinin bazıları birleşerek daha büyük hale gelirken, bazıları ise yan yana oluşarak basamak şeklini alır. Sirk gölü oluşumu için öncelikle yükseklik ve don olayının fazla olması gerekmektedir. Buzullar oluşmazsa sirk gölü meydana gelmez. Dünya coğrafyasında sirk gölü oluşumunun olduğu noktalar hala bulunmaktadır.

Buzul devrinden günümüze kadar, buzulların oluşturduğu çanaklar yerini göl oluşumuna bırakmıştır. Yağmur ve yer altı suları, göllerin devamlılığını sağlamıştır. Türkiye'de sirk gölleri örnekleri arasında şunlar sayılabilir:

Sirklerin bir kısmında hala buzullar bulunmaktadır. Örneğin, Erciyes Dağı'nın kuzeye bakan yamaçlarında buzulların varlığı devam etmektedir. Ayrıca, Kaçkar, Buzul, Süphan, Üç Doruk ve Aladağlar da sirk buzulları içermektedir. Dağ doruklarındaki buzulların hareketleriyle alan çukur hale dönüştüğünde, sirk gölü oluşma olasılığı yüksektir.